korkuyorum okumaya...
3.05.2025
Korku
korkuyorum okumaya...
31.03.2025
Kemaliye'nin Kapı, Pencere ve Tokmakları
Orda bir köy var, uzakta,O köy bizim köyümüzdür.Gezmesek de, tozmasak daO köy bizim köyümüzdür.Orda bir ev var, uzakta,O ev bizim evimizdir.Yatmasak da, kalkmasak daO ev bizim evimizdir.Orda bir ses var, uzakta,O ses bizim sesimizdir.Duymasak da, tınmasak daO ses bizim sesimizdir.Orda bir dağ var, uzakta,O dağ bizim dağımızdır.İnmesek de, çıkmasak daO dağ bizim dağımızdır.Orda bir yol var, uzakta,O yol bizim yolumuzdur.Dönmesek de, varmasak daO yol bizim yolumuzdur.Ahmet Kutsi Tecer
Kemaliye'nin Evleri
20.03.2025
Korkuya Yenilmek
5.02.2025
Hatırlama ve Unutma
10.01.2025
Ağaç, Ruh ve Zaman
26.12.2024
2025
keyifli, (u)mutlu ve
hep birlikte
geçmesi dileği ile...
yeniliklerin oluştuğu,
yeni yaratıların gerçekleştiği
8.12.2024
Safariden Portreler
Afrika’nın toprağı, güneşi kadar sıcaktır
Hayatın melodisi yankılanır her çalılıkta.
Aslanlar, zürafalar, filler toprakta yankı bulur
Çeşit çeşit kuş gökyüzünü süsler
Babunlar dans eder dallarda
Afrika’nın bu vahşi ritmi asla dinmez,
Her canlı, bu döngünün bir parçasıdır.
Afrika’nın hayvanları doğanın şiiridir,
Bu topraklar, onlarla bir bütün olur,
Sonsuz bir ahenkle.
23.11.2024
Afrika'dan Portreler
2024
Onlar kara tenli
tenlerinde zamanın izleri,
Onlar güleryüzlü
gülümsemeleri, hala güçlü bir çığlık,
Onlar sımsıcak
asla eğilmeden, asla kırılmadan
Onlar sanatçı
eserleri karanlıktan ışığa yolları.
17.11.2024
Afrika
21.08.2024
18.08.2024
17.08.2024
Taşlarım ve Çizgilerim
Yıllarca topladım, yollardan, yolculuklarda
Her birini bir hayalimi çizmek için
Bazılarını beğenemedim,
11.08.2024
Gölgeler ve Sırlar
Her yerde, mesela Kırşehir'de
her zaman, mesela Mayıs 2024'te
Gölgeler ve Sırlar....
İnsanlar gölge, düşünceler sır
Hayaller gölge, gerçekleşenler sır
Anılar gölge, geçmiş sır....
Hayat dediğin bu mu?
27.05.2024
Renkler ve Umut
10.05.2024
HEDİYE
Geçenlerde genel kontrol için
hastanedeydim. Sevmem esasında hastaneleri. Önemli bir şey yaşamamış olsam da
insanın canı tatlı ve her alınan yaşla insan, en azından ben, çıkabilecek bir
aksaklıktan daha çıkmadan bile çok korkuyorum. İşlemler bittikten sonra, çay içmek
için girişteki “restorana” girdim, arkalarda bir masaya oturdum ve servis beklerken
etrafı izlemeye başladım. Arkada bir iki erkek eleman çalışıyordu, serviste ise
tek bir kadın. Esmer, uzun saçlı, eli işe çok yatkın ve tüm masalara ve müşterileri
hâkim biri.
Daha merhaba derken, elimdeki
evrakların üzerinden adımın Canan olduğunu gördü ve kocaman bir gülümseme ile
kendi isim kartını gösterdi. İki Canan karşı karşıya gelmiştik. Büyük bir
içtenlikle: “Ben insanları çok, gerçekten çok sevdim ve seviyorum. Ama istediğimce
sevilmediğimi biliyorum. Ya siz?” Ne kadar zor bir soruydu bu? Ne kadar
korktuğum bir yerden gelmişti bu beklenmedik soru. “Ben de aynı şeyi
hissediyorum” dedim sessizce. O çayımı getirmek için uzaklaşmıştı bile. Servisi
sanki çok özeldi, parıldayan gözleri içimi ısıttı, sevilmenin sıcaklığı kapladı
çevremi. Sonraki iki gün, çay içmeyecek olsam da, içeri girdim ve büyük bir
sevgiyle ellerini sıktım, öylesine kısaca.
Sorusu ise beynimde asılı kaldı. Ne
cevaplamaya çalıştım ne de kurcaladım.
O akşam bir dostumla buluştum. Derin
gamzeleri, derin bakışları olan, parıltısı, sevgisi ve yüreği kocaman bir dost.
Doğurmadığım kızlarımdan biri, çok özel bir dost. Çay, sohbet, soru cevap ve de
yargısız bir beraberlik. Her zamanki gibi her anı gerçek, her anı özel ve de
her zamanki gibi en yakında bir daha buluşmak amacıyla ayrıldık. Ertesi sabah çok
değerli bir hediyeye uyandım:
“Sen benim pek kıymetlimsin
Lütfen aynaya baktığında seni ne çok
sevdiğimi hatırla
Lütfen başını yastığına koyduğunda
seni ne çok sevdiğimi hatırla
Belki o gün bugün değil ama iyi ki
doğmuşsun
İyi ki benim Canan ablam olmuşsun 🙏❤️🎂”
Nasıl özel, nasıl güzel, nasıl değerli
bir HEDİYE. Yaşama tutunmayı, aksaklıklara karşı koyabilme gücünü sağlayan, iyi
ki dedirten bir HEDİYE. Evrenin doğru zamanda, doğru insanın elinden bana
uzattığı bir HEDİYE.
20.04.2024
Çığlık
Sözcükler yetersiz geldiğinde,
çizgilerle boyalara sığındım
Oysa sözcükler gerçek, resimler yalanmış!
Sözcükler ile resim çizemediğim için,
ne çizdiklerim, boyadıklarım resim oldu,
ne de yazdıklarım anlamlı.
Sonunda korktum yazmaktan,
kalemim ve defterim masada kaldı hareketsiz.
Öylesine açık bir sayfa, günlerce; aylarca
Öylesine toz içinde.
14.02.2024
Yalnızlık ve Varanasi
11.01.2024
Ruh Lekesi
Neden bu kadar yalnızdı ?