3.02.2018

Yalnızlığa Kaçış


Haykırış
Şubat 2012

Bilgisayarın bütün tuşlarına bastı tek tek, ekranda renkler, şekiller, birkaç bip sesi, sonra renklerin seslerin tamamı yok oldu. Kalktı, dışarısı bu odadan daha sıcaktır diye düşündü, düşünebiliyorum, dedi sessizce, şaştı. Çoraplarını ve pantolonunu değiştirdi, eşarbını boynuna doladı, montunu giydi. Renklerin uyumsuzluğunu fark etti, ne gam? Kimliği, anahtarları cebinde, kapıyı çekti ve kendini dışarıya attı. Ne yapacağını, ne istediğini biliyordu. Arabasına bindi ve motoru çalıştırdı. 


Sadece babamın dayısının arabası vardı. Kocamandı gözleri, yanakları yuvarlak, büyüktü, deri koltukları yumuşacıktı. Babam sever diye severdim, babam ister diye isterdim, sevinirdim. Dayanamazdım, ne yollara, ne kokulara; bir iki dakika içinde inerdik annem ve ben, ve yine varamazdım hedefe. Babam üzüldü diye daha çok üzülürdüm. Hakim olamazdım, suçlanırdım, yalnızlığıma kaçmak isterdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder