Temmuz 2009
Hatırlamayı unuttum, artık hiçlik
kadar hafif, yokluk kadar ağırım
Oysa hatırlamak için unutmak
gerekmez mi…
Suçluluk ne ağır,
Pişmanlık daha zor deme, hele
utanç en karası
Zorlukları aşmak ağırlıkları
taşımak değilse eğer, sorun unutamamak mı dersin!
Neden unuturuz sence, hatırlamak
mı ağır gelir!
İnkâr mı, korku mu unutturur!
O kadar şey yaşanıyor, nasıl
hatırlayayım deme sakın
Bir kaya hiç unutur mu bağrındaki
yağmurun izini!
Yoksa unutabilmek mi yola
devam edebilmenin yolu!
Unutan beyin midir kalp mi dersin?
Silinse her şey hafızadan, kapanır
mı yürek yaraları...
Hatırlayamadıklarımız hayal,
unuttuklarımız gerçek olabilir mi??
Unuttuklarımız hatırlayamadıklarımız
mıdır, yoksa yaşayamadıklarımız mı?
Unutmak isteyip
hatırladıklarımız mı rüyalarımız, hatırlayamayıp unuttuklarımız mı?
Odaklanınca beklentilerine,
ufkun daralmıyor mu,
Geçmişin puslandığında unutkanlığa
teslim olmuyor musun ara sıra,
Yaşanmışlıklar zenginleştir
derler, unutamazsan görünür parıltıyı,
Doğar mı yarının merakı,
Yakalayabilir misin yaşamanın
anlamını!!
Unutarak aşkın varlığını
ilerleyebilmek,
Suçluluğun gölgesindeyken
hatırlayabilmek mümkün olabilir mi…
Hatırlamaktan korkmazsan,
korkunu ruhunun derinlerine gömmek olası mı,
Unutmanın panzehiri merak mı?
Unutmak istemeyip unuttuklarımızla,
hatırlamadıklarımızın toplamı mıyız?
Unutmaktan korkup unutmaya
direnmekle mi geçiyor günlerimiz,
Suçlanmak, pişmanlık ve
kopma, inkâr, yokluk…
Yoksa unutabilenler mi
sevebilir?
Seven unutabilir mi?
Unutmak yalnızlaştırır mı
sence,
Peki, ya özgürleştiriyorsa,
ya her şeyle bir olabiliyorsan!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder