Örselenmiş - Haziran 2011
Doğunca bebek, sarılır beyaz zıbına…
Ölünce insan, sarmalanır bembeyaz kefenle…
Saflık, içtenlik, umut, beyaz…
Sonsuz, sınırsız, kayboluş, bembeyaz…
Dalgalar çağıl çağıl,
Papatyalar öbek öbek, beyaz
Başlangıçlar umutlu,
Sonlar pişmanlık, bembeyaz.
Dağlarda kar mavimsi beyaz; kuşatılmışlık,
Çocukluğumun atleti beyaz; kısıtlanmışlık,
Eşeksırtında karsambaç; pembemsi beyaz
Saçlardaki ak morumsu beyaz; yaşanmışlık,
Önlük yakaları beyazdı, kolalı,
Keten havlular, peçeteler beyazdı, katlı
Nenemin saçları bembeyazdı, kınalı
Doktor önlükleri beyazdı, tiril tiril
Hastane duvarları beyazdı, ıssız
Babamın gömlekleri bembeyazdı, ütülü
Mezarların mermerleri hala beyaz
Gelinliğin beyazı, suçluluk,
Aşkın beyazı, terk ediliş,
Nenemin başörtüsünün beyazı, tevekkül,
Bulutların beyazı, yalnızlık,
Rakının mavimsi beyazı, kaçış
Ölümün beyazı, gerçek
Beyaz, renklerin en safı
Belki gökkuşağının yozlaşması
Beyaz, ruhun en temizi
Belki kötülüklerin maskesi
Beyaz, gençliğin şanı
Belki terk edilişin ıssızlığı,
Beyaz, aydınlığın simgesi
Belki eksikliklerle dolu kara delik.
Ölüm yaşamı örmüş
Saflık, suçluluk tuğlalarıyla
Terk ediliş karışmış aşkların içine
Acı kavuşmuş yaşamın bağrına…
Yaşam, ölümün yolu
Ölüm, yaşamın amacı.
Beyaz, doğum…
Beyaz, ölüm…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder